Ekol Lojistik; 2008 yılında geliştirdiği blok tren projesiyle; Avrupa ülkelerine ihraç edilen ve her bir gidiş-dönüş karayolu seferinde 7.000 km’ye ulaşan mesafeler kat eden Türk mallarının, bu uzun yolculuğunun karayolu bölümünü 2.000 km’ye düşürdü. Bu uygulamayla, kaynakların hızla tükendiği günümüz dünyasında, her seferde araç başına 1700 litre yakıt tasarrufu sağlarken; her ay 110.000 ağaç kurtaran Ekol; 2011 yılında gerçekleştirdiği 18 milyon Euro yatırımla, 509 yeni araç alarak sefer sayısını da 8300’e çıkardı.
400.000 m2 kapalı alanı aşan dağıtım merkezleri; 1.400 araçlık filosu ve 3.500 çalışanıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın öncü entegre lojistik hizmet sağlayıcıları arasında yer alan Ekol; Avrupa Birliği, Gümrük Birliği kapsamındaki malların Kıta Avrupası’ndaki serbest dolaşımının demiryoluna kaydırılması için yıllardır çalışıyor. Ancak ülkelerin farklı uygulamaları ve taşıma politikaları, henüz birbiri ile uyumlu hale getirilemedi. Bunun sonucu olarak Avrupa’yı boydan boya geçmesi gereken Türk malları, karayolunu kullanmakla hem yüksek maliyet nedeniyle rekabet gücünün zayıflamasına maruz kaldı, hem de karayolu ile taşıma sırasında ortaya çıkan sera gazları ile çevrenin olumsuz etkilenmesine neden oldu.
Ekol Lojistik, çevreye duyarlı yeşil lojistiğin önemli araçlarından biri olan Intermodal sistemini kullanarak, Türk malları için 7.000 kilometreye varan karayolu güzergahı yolculuklarını 2.000 km’ye düşürdü. Avrupa Komisyonu 6. Çerçeve Programı’nca kurulan CREAM (Customer-driven Rail-freight services on an European mega-corridor based on Advanced business and operating Models) Konsorsiyumu’nun aktif bir üyesi olarak bir yandan taşımacılığı AB normlarında demiryoluyla yapmak üzere projeler üzerinde çalışan Ekol Lojistik, diğer yandan da, sınır geçişlerindeki gecikmeler nedeni ile sorunlu olan Doğu Avrupa güzergahını denizyolu ile by-pass ederek hem hızlı, hem de daha çevreci bir model uygulamaya başladı.
Ekol Lojistik, blok tren uygulamasıyla Türk mallarını çekici eşliği olmadan, yarı-römorklarla, İstanbul, İzmir ve Mersin Liman’larından Ro-Ro gemilerine yükleyerek, 3 gün içerisinde İtalya’nın Trieste Limanı’na gönderiyor. Trieste’den sonra, varış gününde limandan trenlere yüklenen yarı-römorklar, bir günden kısa zaman zarfında Almanya Worms terminaline ulaşıyor. Trenden indirilen yarı-römorklar, Ekol’ün Alman plakalı çekicilerine takılarak bu noktadan sonra Almanya, Benelüks ülkeleri, Fransa, İngiltere, İsviçre, Danimarka, İrlanda ve İspanya’ya taşınıyor.
Ekol Lojistik, “blok tren” uygulamasıyla sera gazı etkisine karşı mücadelede önemli bir adım atmış oluyor; ana güzergahta çekici kullanılmaması nedeni ile daha az kirletici madde salınımı meydana gelirken, gürültü kirliliğinin önlenmesi, enerji tasarrufu ve CO2 izinin azaltılması konusunda büyük ölçeklerde tasarruf yapabiliyor. Her bir gidiş – dönüş seferde yarı-römork başına 5000 kilometre daha az karayolu kat ediliyor. Böylelikle; 1700 lt yakıt, 4590 kg CO2, 11.9 kg NOx, 0.17 kg partikül tasarrufu sağlanıyor.
Ekol’ün blok tren uygulamasına başladığı 2008 senesinde her seferde 32 yarı-römork sevk edilen 18 sefer, 2009 yılında 92 sefer, 2010’da 210 sefer gerçekleştirildi. 2011 yılında şu ana kadar 295 sefer gerçekleştiren Ekol’ün yıl sonuna kadar tamamlamayı planladığı sefer sayısı ise 500. 3 yılda yaklaşık yüzde 2800 artışla 500 sefer hedefinin tutturulması halinde toplamda 40.000.000 km daha az karayolu kullanılacak. Bu da dünyanın çevresinin bin kere dolaşılmaması anlamına geliyor. 500 sefer; 36 bin 720 ton CO2, 13 milyon 600 bin lt yakıt, 95 bin 200 kg NOx tasarrufu sağlıyor.
Bu uygulamayla, kaynakların hızla tükendiği günümüz dünyasında, her seferde araç başına 1700 litre yakıt tasarrufu sağlarken; her ay 110.000 ağaç kurtaran Ekol; 2011 yılında gerçekleştirdiği 18 milyon Euro yatırımla, 509 yeni araç alarak sefer sayısını da 295’e çıkardı.